Gartner firması analistlerinden Steve Prentice, farenin işaretleme aygıtı olarak baskınlığının 2 ila 4 yıl içerisinde sona ereceğini öngörüyor. Ben de aynı fikirdeyim. Bu sonuçta sadece bir öngörü ve biliyorum ki alışkanlıkların terk edilmesi çok zordur. Fare alışkanlığımızın da sonlanması oldukça zor olacaktır ancak şu da bir gerçek ki son zamanlarda yaşanan bazı gelişmeler fare kullanma alışanlığımızı yavaş yavaş değiştirmekte ve farenin geleceğini tehdit etmekte.
Günümüzde bilgisayar kullanırken muhtemelen fare kullanıyorsunuzdur, ancak bir daha bu aracı satın almayacak olabilirsiniz. Tüm bilgisayar alemi bu basit işaretleme aygıtı karşısında adeta birleşmiş durumda.
Bilgisayar fareleri uzunca bir süreden beri PC ile özdeşleşmiş durumda ancak aslında ilk fare Kennedy’nin A.B.D. Başkanı olduğu dönemde (1963) Silikon Vadisi mühendisleri Douglas Engelbart ve Bill English tarafından icat edildi. (Engelbart’ın 1968 sonlarında San Francisco’da buluşunu tanıtmasını görmek için Buraya tıklayabilirsiniz.)
Xerox Star 1981 yılında piyasaya sürülene dek bilgisayar faresi aslında adeta bir laboratuar faresinin ötesine geçememişti. Her ne kadar fare ilk defa piyasaya sunuluyor olsa da çok az ilgi gördü ve satışlar çok düşük kaldı. Xerox Star çok pahalıydı (16.000 dolar) ve pazarlaması da çok zayıf kalmıştı. Aynı sene içinde IBM PC’de piyasaya çıktı ancak faresi yoktu. 1984 senesinin Haziran ayında ise Apple Macintosh piyasayı adeta vurdu ve bu tarihten sonra fare adeta ev bilgisayarlarımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi.
Günümüzde ise Gartner firması analistlerinden Steve Prentice, farenin işaretleme aygıtı olarak baskınlığının 2 ila 4 yıl içerisinde sona ereceğini öngörüyor. Ben de aynı fikirdeyim. Bu sonuçta sadece bir öngörü ve biliyorum ki alışkanlıkların terk edilmesi çok zordur. Fare alışkanlığımızın da sonlanması oldukça zor olacaktır ancak şu da bir gerçek ki son zamanlarda yaşanan bazı gelişmeler fare kullanma alışanlığımızı yavaş yavaş değiştirmekte ve farenin geleceğini tehdit etmekte.
1. Apple'ın multi-touch özellikli devasa trackpad’i.
MacBook Air ve MacBook Pro laptoplarında olan bu işaretleme aygıtı Apple mobil bilgisayarlarda fare kullanmanın cazibesini adeta yok ediyor. İşaretleme ve tıklamaya ek olarak jestlerin de olanaklı hale gelmesi ile birlikte bu yeni trackpad’ler fareden çok daha kullanışlı hale geliyor ve tamamen yeni bir kontrol katmanı sunuyor.
2. Oyunlarda kullanılan işaretleme aygıtları.
Herkesin PC’de oyun oynamak için bir fare ve klavye kullandığı zamanları hatırlıyor musunuz? Ben de hatırlamıyorum. Oyunlarda kullanılan cihazlar konsol oyun sistemi ile bir anda değişti ve artık PC oyunları bile fare değil oyun kolları, Joystickler, direksiyon ve başka benzer cihazlar gerektiriyor.
3. "Beyin okuyan" aygıtlar.
Tıpkı farelerin 1963 ve 1981 arasındaki dönemi gibi, bu cihazlarda henüz laboratuarlarda test ve geliştirme aşamasındalar. Ancak Emotiv Systems, adlı şirket bu yılın sonunda oyunların bazı kısımlarını sadece düşünce gücüyle kontrol etmeyi sağlayan 300 dolarlık başlıkları pazara sunmayı planlıyor (demo için buraya tıklayabilirsiniz).
4. Apple iPhone ve "iPhone Katilleri."
Bu en yeni cep telefonu kategorisi fiziksel klavyeler ile cep telefonu işaretleme aygıtlarını (BlackBerry’nin “incisi - pearl”, bazı cep telefonlarının toogle anahtarları veya izleme çubukları gibi) tam ekran dokunmatik ekranlar sağlamak üzere bir araya getiriyor. Her ne kadar insanlar i-Phone benzeri aygıtları klavyelerin yerini alan cihazlar olarak görme eğilimindeyseler de bu yeni kategori milyonlarca insanı tüm bir işletim sistemini dokunmatik bir ekran üzerinden kontrol etme fikrine alıştırıyor.
Bu dört faktör ve bazı diğer faktörler farelere olan düşkünlüğümüzü zayıflatacaktır. Ancak devirici yumruğu vuran başka bir şey olacak: Windows ve Mac OS’un yeni nesilleri. Microsoft şimdiden Windows 7’nin Microsoft Surface benzeri dokunmatik arayüzlere için optimize edileceğini açıkladı. Ve eminim ki Apple firması da “multi-touch” sistemler konusunda elinde bulundurduğu pek çok patentten bir an önce faydalanacak ve Mac OS’un iPhone benzeri sürümlerini önümüzdeki bir-iki yıl içinde piyasaya sunmaya başlayacaktır.
Bu yeni nesil işletim sistemleri benim multitouch, fiziksel ve jestsel (MPG) kullanıcı ara-yüzü adını verdiğim özelliği desteklemeye başlayacaktır. Bu özellikler PC kullanırlığındaki yeni kuantum sıçramasını temsil ediyorlar. Ve fareye ihtiyaç kalmıyor.
Aslında kullanıcı ara-yüzlerinin evrimsel dönüşümü kullanıcıyı ekrandaki objelere “yakınlaştıran” bir süreç olarak görülebilir. Başlangıçta bir operatöre işlemesi için delikli kartlar sunarak camekanın ardındaki bilgisayarlar ile ara-yüz oluşturduk. Daha sonra ise özet komutları girmeyi başladık ancak doğrudan klavye ile. Bu aşamadan sonra ise ekrandaki objeleri tutma, sürükleme ve bırakma eylemlerini simüle etmek amacıyla fareleri kullanmaya başladık. Önümüzdeki dördüncü evrede ise i-Phone benzeri kullanıcı ara-yüzleri ile belgelere, fotoğraflara ve klasörlere uzanacak ve dokunacağız.
Bu dört aşamalı insan-bilgisayar etkileşiminde fare yalnızca bir evrede kullanışlı oldu. Ve bu çağın da sonu yaklaşmakta.
Dolayısıyla benim tavsiyem her bir işaretleme ve tıklamanın tadını çıkartmaya bakın, zira fare artık ölmek üzere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder