İlkokul mezunu Abdülkadir Topkaç, kentin en yoksul semtlerinden Alipaşa’da yalnız yaşıyor. Kapısının üzerindeki Satürn resmi, Topkaç’ın evini diğerlerinden farklı kılıyor.
Topkaç, 16 yıl önce astronomiye merak sarmış. Ay’ın dünya ekseni etrafındaki dönüşünü merak eden Topkaç, önce bunu dürbünle izlemiş. Daha sonra 13’lük bir teleskop almış.
Kendi çapında amatör olarak yaptığı araştırmalarda, Ay’ın dünya etrafındaki dönüşünün dairesel olmadığını saptadığını belirten Topkaç, “Ay, Dünya etrafında dönerken zik zaklar çiziyor. Tıpkı bir yılan kıvrımı gibi. Ay’ın siyanodal hareketini 1992 yılında hem TÜBİTAK Ulusal Gözlem Evi’ne, hem de Amerikan Uzay Havacılık Dairesi’ne (NASA) bildirdim. Uzmanlar ilgilendiler, NASA’dan bazı kitaplar geldi. Ancak İngilizcem olmadığı için ilişkileri geliştiremedim” dedi.
Alipaşa semtindeki gecekondusunda, uzaydaki hareketleri izlemeye devam eden Topkaç, 6 yıl önce eşi ve 8 çocuğu tarafından terkedilmiş. Çalışmalarının çevre tarafından yadırgandığını ve kendisine “deli” dendiğini belirten Topkaç, her sağlıklı insanın doğuştan yetenekli olduğunu, bunu keşfetmenin önemli olduğunu savundu.
Diyarbakır’daki Dicle Üniversitesi’nde astronomiyle ilgili bölüm olmadığı için çalışmalarını değerlendiremediğini dile getiren Topkaç, bilim adamlarının çizimlerine bir açıklama getirmek istemediğini ileri sürdü.
Gökyüzünde bir terazinin varlığını iddia eden Topkaç, “Gökyüzünde bir terazi var. Dünya ağırlık birimi, güneş kilo, ay ise gram görevini yapıyor. Bunları çizdim. Ancak uzmanlar bu konuya bir açıklama getirmek istemiyor. Ne ‘Evet’ diyorlar, ne de ‘Hayır’. İnsanlar çalışmalarıma sahip çıkarak, kendi işleriymiş gibi davranıyorlar. Bu da beni rahatsız ediyor” diye konuştu.
Fırıncı ustası Topkaç, 35-40’lık bir teleskop ve diğer teknolojik imkanlara sahip olması durumunda, kara delikleri inceleyebileceğini ve bu alanda ülkeye hizmet etmek istediğini söyledi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder