Tarım Öğretiminin Felsefesi Ve Yeni Yapılanma

Tarım insanlığın sürdürülebilirliği için gerekli olan gıda güvencesinin sağlanması bakımından olmasa olmaz en eski mesleklerden biri olarak algılanır. Tarım eğitimi insanın ilk öğretileri arasında olup, insan konuşmadan yazmadan önce mağara duvarlarına çizdiği işaret ve resimlerle besin güvencesi mesajları verilmeye çalışılıyordu. Tabii tarım insanın ilk uğraşısı olduğu için ilkel kabile yaşamından feodal köylülük süresince binlerce yıl bu eğitim doğal olarak ailede öğreniliyordu. Kent devlet yapısına geçişle birlikte kentte zenaatlar farklılaştı ve bazı kişiler tarımdan koptu; tarım zenaatı köylülerin elinde kaldı. Geçen son yüz yıllarda, artan insan nüfusunun yaratığı yeterli ve güvenli gıda bulma sorunu, tarım eğitimini bilimsel metotlarla uygulamalı olarak işlenmesini gündeme getirmiştir. Başta Almanya dan Hitler rejiminden kaçan muhalif bilim adamları olmak üzere ülkemizde üniversite düzeyinde tarım ve hayvancılık alanında fakülte düzeyinde yapılan ziraat eğitimi 1970 lı yıllara kadar en prestijli mesleklerden sayılırdı. Hocalarımızın bir kısmının tıp ve hukuk fakültelerini bırakarak ziraat fakültelerine geçmeleri o dönemde ziraat mühendisliğinin toplum ve devlet katında gördüğü önemi vurgulamaktadır. Aldıkları yüksek maaşlarla köylüye götürdükleri gölet yapımı, sulama, toprak etütleri, yeni bitki türlerinin bölgelere adaptasyon çalışmaları, ıslah çalışmaları, gübreleme çalışmaları ile köylülerin gözdeleri idiler.

Fakat şimdi durum çok farklı bir boyuta, meslek tercihi sıralamasında en gerilerde mesleğinin saygınlığının yeniden kazandırılması için yürütülen çabalara rağmen maalesef mesleği yüceltmek bir yana, tamamen yok olma durumuna gelmiştir. Yukarıda belirtildiği gibi Tarım eğitimi insanlığın zorunlu ihtiyaç duyduğu gıda güvencesini sağlamak için gerekli metotların geliştirilmesini ve yeni kaynaklarının araştırılmasını gerektirmektedir. Sağlık ve beslenme arasındaki sıkı ilişki bugün gelişmiş ülkelerin en çok üzerinde durdukları konuların başında gelmektedir. ABD sağlık bakanı sağlıklı beslenme ile 300 milyar dolarlık bir gelir kazanacaklarını hesaplamaktadır. Yetersiz beslenmenin neden olduğu kansızlıktan başlayarak patojenik salgınlara kadar çalışan insanın işe gelmemesi veya iş yerindeki verim düşüklüklerinin yaratığı toplamı korkutucu boyutlarının ortadan kaldırılması için sağlıkçıların tarımcılarla birlikte çalışmasını istemektedir. Norveç te yakın geçmişte bir dişçilik fakültesi kapatıldı. Nedeni sağlıklı beslenen ve bilinçli toplumların diş sağlığı sorunları minimum düzeyde olduğu için insan kaynaklarını başka alanlara kaydırmışlardır.

Tarım biliminin gelişmesi sonucu bugün başta ABD ve Avrupa da tarımda yetersizlik değil bir artışı bulunurken dünyanın diğer bölgelerinde ise açlık ve yetersiz beslenmeden kaynaklanan sağlık sorunları görülmektedir. Gelişmiş batı toplumları aynı zamanda birer tarım ülkesi olmaları nedeniyle de bir taraftan diğer ülkelere tarım ürünleri pazarlamaya çalışırken diğer taraftan söz konusu ülkeleri tarım yönünden dışa bağımlı hale getirmeye çalışmaktadırlar. Başta ABD olmak üzere tarımsal girdilerde destekleme ve sübvansiyon sağlanırken, bizde tarımsal destekler kaldırılmaya çalışılmaktadır. Bu gün ülkemiz Kanada, ABD ve Avustralya dan kırmızı ve yeşil mercimek, Arjantin, Çin, İran, Bulgaristan ve ABD den barbunya; Meksika dan nohut; ABD den bakla; ABD, Ukrayna, Bulgaristan, Berazilya, Arjantin den ayçiçeği; Hindistan dan susam; İran dan ceviz; ABD, Kanada, Brezilya ve Arjantin den buğday; İtalya ve Austuralya dan pirinç ile pamuk ithal etmek zorunda kalmıştır.

Ayrıca yaş sebze, baklagil ve diğer ürünler yanında hayvan ürünlerin satışında önemli düşüş ve bu ürünlerin satışında elde edilen gelirin ise önemli ölçüde düştüğü belirtilmektedir. Kısacası Türkiye 2000 yılında 3.7 milyar dolarlık tarım ürünü ihraç ederken aynı yıl 4.1 milyar dolarlık ithalat yapmıştır.

Tohumda binlerce yıllık evrim süresince bulunduğu bölgelere adapte olmuş yerel bitki tohumları bırakılmış yerine bir defaya mahsus ürün verebilen terminatör tohumlar dışardan sağlanmaktadır. Bu tohumların büyük çoğunluğunun gen kaynakları ülkemizden gizlice yurtdışına kaçırılmış ve oradan ıslah edilerek altından daha pahalı fiyatlarla tekrar bize satılmaktadır. Sebze tohumculuğunda tamamen dışa bağımlılığımız yanında, tarım işletmelerinde batılı biyoteknoloji laboratuvarlarının transgenik bitkilerinin test alanı haline getirilmesi işin bir diğer boyutudur. Amerikan, İsrail ve Avrupalıların son yıllarda GAP a ilgileri ile IMF dayatması arasında bir ilişki var mı? Son IMF programlarına bağlı olarak tütün, şekerpancarı ekim alanları sınırlandırılmış, diğer taraftan dışarıdan şeker ithal edilmekte, başta Philip Moris sigara şirketi olmak üzere ülkemiz batılıların özel sektöre ektirdiği tütünleri kullanarak benim tütünümü bana Amerikan Marlboro sigarası olarak yüksek ücretle satabilmektedir.

Ülkemiz tarımı hakkında batılıların düşünceleri tarihi olarak incelendiğinde şimdiki tablo daha rahat görülmektedir. Bir toplantıda Adnan Menderes Almanlardan bir Demir Çelik fabrikası kurması için yardım ister. Alman Başbakan Erhardt Adnan Medrese e neden ağır sanayide bu kadar ısrar ediyorsunuz; size avans para verelim, Türkiye de tarımı geliştirin der. "Entansif" (yoğun) tarım yapın, Avrupa nın hububat ve meyve-sebze ambarı olun der. Hatta eksperlerimizi gönderelim size yardımcı olsunlar, üretecekleriniz için kredi değil, peşin para verelim der. Nihayet Almanlar Türkiye nin ağır sanayi isteğini geri çevirir. Amerikalılarda benzer şekilde Türkiye nin isteğini geri çevirirler; ta ki Ruslar İskenderun Demir çelik ve Seydişehir Alüminyum tesislerini kurana kadar. Yine Amerikalılar ve Avrupalılar 1970 lı yıllarda Türkiye nin Ağır Sanayi hamlesi taleplerinin gündeme geldiği günlerde önerileri bırakın sanayiyi, bu pahalı; bunun yerine sizin için turizm cenneti olmanız önerilir. Son yıllarda batılıların başta Ege Bölgesi olmak üzere sözleşmeli olarak organik tarım ürünleri yetiştirmeleri yine oyunun bir diğer parçası olarak karşımıza çıkmaktadır.

Yine ilginçtir ülkemizin borçlanması ile dışa bağımlılığının artması ile ülkemiz her alanda eğitimi kalite ve dinamizmi yönünden aşağıya taşınmaya başlamıştır. Bugün yurtdışında 100 bin öğrencinin milyonlarca doları ilgili ülkelere taşınması dikkate alındığında ülkemiz tarım eğitiminin 40 yıl öncesi Afrikalılara sunulan genelci tarım eğitimine yönelmesi arasında bir ilişki bulunmaktadır.

Şimdi daha iyi anlıyorum ki neden gelişmiş batı üniversitelerinde eğitim programları dinamik, ihtiyaca göre sorun çözmeye yönelik şekillenirken, bizde ise ilgili öğretim üyelerinin ve onların kurullarını dinlemeyen, ihtiyacı tarımın doğası olan bölgesel farklılığı dikkate almayan ve YÖK böyle istiyor deyip oldu bittiye getirilen lise müfredatı benzeri tek tip ziraat eğitimi yürürlüğe konulmaktadır. Benzer durumun eğitim fakültelerinde uygulandığı dikkate alındığında insan soramadan edemiyor: Hangi eller eğitimde kalitesizliliği bizlere dayatmaktadır?

1999 yılında yürürlüğe giren yeni tarım eğitimi yapılanması 4 yıllık eğitim süresi tamamlanmadan yeniden genel Temel Ziraat Mühendisliği programını istenmesi planlı ve programlı ülkelerde görülür bir durum değil. Sormazlar mı ne oldu da hemen vazgeçtiniz bu programdan? Program yetersiz ise bunca fakülte dekanı günübirlik mi düşünüyordu?

Tabii tarım eğitimini derinlemesine bilimsel gelişmeden koparıp azgelişmişlik muamelesi yaparak daha genel anlamda bir tarım eğitiminin önerilmesi ancak artık Afrika ülkelerine uygulanabilir. Bizlere kredi veren ülkelerde Tarım eğitiminin nasıl yapıldığı biliniyor. Bütün batı ülkelerinde temel dersler, ve bir takım genel meslek dersleri ilk iki yılda alınır; daha sonraki yıllarda öğrenciler temel çalışma disiplinlerine yönelir ve kendi alanında teorik ve pratik dersler alır. Örneğin Pratik biyolojiyi ilgilendiren, tarım orman, tıp ve hayvan yetiştiriciliği konusundaki temel dersler birlikte bile alınır fakat ilerleyen 2. ve 3. yıllarda öğrencilerin girmeye hak kazandığı birimlere göre ayrılır. Bizde ise Tarım Lisesi müfredatı şeklinde üniversiteliliğin çeşitlilik ilkesinin tersine tek tip eğitim öngörülmektedir. Şimdi 6 Milyarlık insan nüfusunun içinde 70 milyonluk Türkiye nüfusunun besin kaynaklarının geliştirilmesinin sorumluluğunu üstlenmiş olan Tarım eğitimi yeniden çağının gereklerine göre düzenlenmelidir. Gıda güvencesinin de sürdürülebilirlik ilkesine uygun olarak çevreyi koruyan bir bakış açısı ile her alanın derinlemesine bilim disiplinleri I tipi bakış açısı ile geliştirilmeli ve I lar bir araya gelerek Pi ler oluşturarak sorunu çözmeleri gerekmektedir. Aksi taktirde ülkemizde tarım bilim gelişmez ve dışa bağımlılıktan kurtulamaz.

Hiç yorum yok:

Yayınlananlar

Dosyalar

9. kalkınma Planı.İş Planı.Kosgeb destekleri 1.Kosgeb destekleri 2.Kosgeb arge destekleri.Kosgeb Tekmerleri.Motivasyon.Hayaller.Tübitak teydeb destekleri.Oslo Klavuzu Işığında Yenilik.Frascati Klavuzu Işığında Ar-Ge.Problem Çözme Teknikleri.Proje Yönetimi.Toplam Kalite Yönetimi.Matriks Organizasyonlar.Fikri Mülkiyet Hakları.Marka nedir?.Marka başvurusu.Marka koruma.Bitki Islahçı Hakları.Patent Bilgisi.Verimlilk.6.çerçeve programı.Kobilerin 6.çerveve programına katılımı.6.çeçeve programında uluslararası işbirliği.
6.çerçeve programı projesi hazırlama .6.çerçeve programı projesi sunma ve değerlendirme.Finansal Analiz.Örnek Finansal Analiz.Finansal Başarısızlık.Sermaye Piyasası Kurumu.İnsan Kaynakları Yönetim Sistemi.AB'ye Özel sektörün intibakı.AB Çevre Müktesebatı.Stratejik Planlama.Bilgi Toplumu Stratejisi.Tarım Stratejileri.Kriz Yönetimi .EU Lobbying.Bilgi ekonomisinin reddettikleri.Teknokentler.Bilgi Ekonomisi.E-Ticaret'e Davet.TİKA Teknik Yardım Projeleri.Fikri Mülkiyet Hakları.Proje Yönetimi.Endüstriyel Tasarım Tescili.Tübitak Proje Destek Süreci.Pazar Araştırması ve Planlaması.Örgüt Yönetimi.Makale Yazma.Bilimsel Araştırma Teknikleri.


Yurtdışı Pazarları
Azerbaycan. Moğolistan. Türkmenistan. Kırgızistan. Kazakistan. Özbekistan. Ukrayna. Moldava. Romanya. Gürcistan. Makedonya. Bosna-Hersek.


Vizyon 2023 Teknolojik Öngörüleri
Strateji Belgesi. Üretim. Tasarım. Savunma Havacılık Uzay. Nano. Mekatronik. Malzeme. Enerji ve Çevre. Biyoloji ve Genetik. Bilişim.

Genel Bilgiler

FELSEFE
Dinler Tarihi.Atatürkçülük.
BİLİM
TOPLUM Dunya ekonomi tarihi.GIDA ÇEVRE SAĞLIK TARIM Bitki Islahı.MALZEME TEKNOLOJİ Nano Teknoloji.Bilgisayar Ağ Temelleri.ENERJİ TAŞIMACILIK UZAY Yıldızların İç Yapısı ve Evrimi.
SANAT
ROL MÜZİK EDEBİYAT YEMEK Denizlerimizdeki Balıklar.
SPOR
YAZ KIŞ MÜCADELE